Propaganda Kök İnançlarla Oynar

Propaganda Kök İnançlarla Oynar
Hepimizin zihin yapısı bilinç ve bilinç dışı olarak ikiye ayrılır. Akıl denen şey her ikisini de kullanır, ya da kullanması gerekir. Zihnimizin dip kısmında, kavramlar “iyi-kötü” yani “1-0” olarak bir değer ile durmaktadır. Bu değerleri biz ana rahminden beri öğrenip kaydediyoruz. Yaşarken de kendi hislerimiz ve değişik kaynaklardan edindiğimiz bilgiler bu dip kayıtların yeniden şekillenmesine sebep olmaktadır.  Mesela çocukken dondurma alabildiği için “iyi” olan para gençliğinde çok harcayıp haciz gördüğü için aynı kişiye “kötü” gelebilir. Diğer yandan başkalarının işleri düzgün gittiği için para hala kök inanç olarak “iyi” değeri ile korunuyor olabilir. Akıllı insanlar ise paraya ne iyi der ne de kötü, çünkü duruma göre iyilik te getirebilir, kötülük te, çünkü nasıl ve hangi maksatla kullanıldığına bağlıdır. Ama her insan böyle değildir ve çoğunluk ya “iyi” ya “kötü” dür mantığı ile bakmaktadır…
Psikolojide “Bölünmüş Kişilik” diye bir kavram var. Kendini mükemmel zanneden kişi kendi özelliklerini bir türlü sentez yapamaz ve kendindeki her şeyi iyi ve kötü olarak ikiye böler.  Kendindeki “iyi” olanı sahiplenir “kötü” olanı (Aşağılık hissi, nefret, saldırganlık vs.) reddedip “öteki” ne sıvar ve nefret eder. Bu onun kendi kötü yanlarından kurtulma yöntemidir ama asla başaramaz, “öteki” olmadan da yaşayamaz, çünkü hep sıvaması lazım. Her şey bilinçaltında olur, planlı değildir. Bu tipler, “güçlü iyi, zayıf kötü”,  “ya hep ya hiç”, “ya siyah ya beyaz” mantığı ile yaşarlar, ortası ve grisi yoktur. Aynı zamanda, sizi ya yanında ya karşılarında görürler, tarafsız kalma şansınız yoktur. Aşırı uçlar böyledir. Nazi´nin Yahudi´ye, Yahudi´nin Filistinli´ ye bakışı gibi. Saldırgan olan kendisidir ama hep “öteki” suçludur, hep “öteki” günah keçisidir…
Propaganda işte bu tip kök inançların değerini iyiden kötüye ya da kötüden iyiye çevirmek için çaba sarf eder. Bir kez tuttu mu kişi ya da toplum artık sizin sunduğunuz önermeleri haklı bularak kabul edecektir. Dahası artık siz bir şey yapmadan o kendi araştırmaları ile sizin istediğiniz noktaya gelecektir. Propaganda araçları ise; Sinema endüstrisi, bol nakaratlı popüler şarkılar, basın yayın, afişler,  makaleler, kitaplar, seminerler, toplantılar, davetler, şölenler hatta dini motifler gibi aklınıza ne gelirse propaganda aracı olarak kullanılabilir. Çünkü amaç sizin bir konunun “iyi” ya da “kötü” olduğuna inanmanızdır, başka bir detay gerektirmez. O yüzden de basit ve kolaydır. Gerekli olanlar bilgi, beceri ve paradır…
Propaganda güçlü ve uzun süreli olursa kişi “akıl tutulması” yaşayabilir. Bu durumdaki kişi çelişkili tutumlar sergiler ancak tutarlı olduğunu iddia eder. Hep “ama” larla gerekçe arar ve çelişkisinin farkına bir türlü varamaz. Genellikle TV ve sinema ile kişinin algısına yön veren çelişkili kök inançlardan bazılarına bir göz atalım;
İsrail sorun yaratır, adına “Filistin Sorunu” denir, sebep: ‘İsrail iyi, Filistin kötü’ kök inancı.
Nükleer enerji Batıda iyi, Türkiye’de kötü, sebep: ‘Türkiye hak etmiyor’ kök inancı.
Akdeniz´e kıyısı olan Türkiye, söz sahibi olan Batı, sebep: ‘Zengin haklıdır’ kök inancı.
Batı Afrika elmasını çalabilir ama suçlu Afrikalıdır, sebep: ‘Batı iyi, Afrikalı kötü’ kök inancı.
Ruanda´da silah dağıtan Batı, vahşi olan Afrikalı, sebep: ‘Batı iyi, Afrikalı kötü’ kök inancı.
Batılı çıplaklar medeni, Afrika çıplak kültürü ilkel, sebep: ‘Batı iyi, Afrika kötü’ kök inancı.
Kızılderili katliamı normal, taş atan Filistinli terörist, sebep: ‘Kovboy her zaman iyi’ kök inancı.
Bu tür formatlar zihinlere önceden atılır, zamanı gelince hedef kitle nasıl düşüneceğini bilir. Çocukken ben de çok kovboy filmi izledim ve hep kovboyu haklı buldum. Format belli, “Sığırı Kızılderili çalar, uçağı Filistinli kaçırır, Kovboy ve Siyonist te katliam yetkisini hak eder.” Bu sayede kişi bir türlü saldırgana toz konduramaz. Çünkü saldırgan bilinçdışındaki “iyi” yerde durmaktadır. Bu çelişkili kayıtlar zihinlerde durduğu sürece, tartışmak bir sonuç vermez. Çünkü akıl tutulmuş, zihin yanılmıştır bir kere. Bu durumda; “Sorunun Filistin olmadığı”, “Batının çalarak zengin olduğu”, “Doğunun soyulduğu için geri kaldığı” gibi gerçekleri hem göremezler hem de onlara anlatamazsınız. Çünkü kök inançlarındaki iyi ve kötü değerler propaganda nedeniyle yer değiştirmiştir. Doğruyu görebilmek için öznesini düşünmeden önce olayın kendisine bakmak gerekmektedir…
H. Ali YILDIRIM, 01.09.2019

Hiç yorum yok:

Bu Blogda Ara